Sayfalar

18 Ocak 2013 Cuma

Piruze

Kitabı Sinan Akyüz ismini defalarca duyduğum için seçmiştim, diğer kitaplarının isim ve kapaklarını görünce bu kitabı almak daha mantıklı gelmişti.
Gel gör ki kitap saçlarımı ağarttı resmen. Hem konunun 'çıkmazda' oluşu, hem anlatım şekli/dilini sıkıcılığı nedeniyle zar zor okudum diyebilirim. Sırf yarım bırakmamak için (kütüphaneden süresini de uzattırarak) bitirdim..
Uzun uzun yazmaya bile üşeniyorum. Ben bu kitabı sevmedim kardeşim!


17 Ocak 2013 Perşembe

Düşük tempo devam...

Her ne kadar düşük tempoyla yaşadığımızı düşünsem de günler hızla geçiyor. Aynı günü ben pazartesi sanarken, eşim perşembe sanıyor!! Artık nasıl bir ruh hali içindeysek...
Biz dışarıdaki soğuğun etkisiyle, eve girince pelteleşip, sızacak bir koltuk arayışındayken Eylül de alabildiğine enerjik. Sabahları 9:30-10'a kadar keyifle uyuyup, akşamları bize kök söktürmekle meşgul. Uyku düzenini nasıl sağlayacağız bilemiyorum...

Burcu ve Alper kitaplarımız uyku öncesinde favorilerimiz..

Mevsimin adı kış olunca kar beklentimiz var doğal olarak. Bu sene Eylül de çok hevesli; kartopu oynamak, kardanadam yapmak ve karda yatıp kelebek yapmak listesinde..Pazar sabahı yerlerde hafif kar görünce hemen çıkardım bari kara dokunabilsin diye ama tadını çıkaramadı maalesef.




Biz de hazırlandık, "kar bize gelmiyorsa biz ona gideriz" deyip düştük dağ yollarına...

 Ayşesiz çıkmıyoruz malum..

 Bolca yağmur yağdığı için her yerden sular akıyor. Göl şimdiden tarım arazilerine kadar genişlemiş durumda, baharda karlar da eriyince bizim evin önüne kadar gelir herhalde!!

 Dağ yolu demek keçi demek :)


 Köyün girişinde yeni açılan alabalık havuzları...

Yavru hala erimiş kardan kartopu yapmanın derdinde..


Hevesimizi alacak kadar kar, karnımızı doyuracak kadar da balık alıp döndük :)

Ama balığım bize bir sürprizi vardı..

Sürpriz demişken hafta içi eşimin doğum günüydü, Eylül babası için sürpriz hazırlamış;

Bizim resimlerimizi yapmış, bu babası :)

Aslına benziyor di mi :)

En son kütüphane ganimetlerimi seri olarak okuyamadım. Hep Tankut'un yüzünden :)
İ.Aral'ın Yeşil'ine kendimi veremedim bir türlü, sakin kafayla okunmalı. Onu sonra okurum deyip Piruze'ye başladım ama çok kötü bir dili var yahu. Çok basit bir dille anlatılmış ve konuyu merak bile etmiyorsun okurken..Bugün iade günü kitapların, akşama kadar bitirebilirsem iade edeceğim Piruze'yi...Araya izin vs gireceği için yeni kitap almayabilirim bakalım...


Bu da öre söke bir hoş olduğum bebek yeleğim. Kenar kıvrımlarını kendim uydurdum ama epey uğraştırdı beni. İlk seferinde yeterince arttıramamışım söktüm. Sonra ipim yetmedi yine söktüm. Sonra rengine uygun bir ip buldum ördüm ama kollara yetmedi yine söktüm....Nihayet akşam bitirebildim. Düğmelerini de ayarlayabilirsem tamamdır :) 
Kuzenlerin kızları için şapka örmeye başladım, umarım sökmek zorunda kalmam!!

Mevsim normali dışında hava yağmurlu bugünlerde. Önce kar bekledik, şimdi de izne gideceğimiz için bari şubat tatilinden sonra yağsa diyoruz. İlçe dışına çıkmadığımız sürece sorun yok ama bir yerlere gideceğimiz zaman (geçen seneki kazadan sonra) kar bizi korkutuyor artık. Bugün karla uyandık, umarım bir haftaya kadar yoğun kar yağışı olmaz...