Muhtemelen 2012'nin son kitap konulu yazısı bu. (Tabi az sonra başlayacağım Tess Gerritsen kitabını bugün bitirme ihtimalim de var :))
Kitabımız Örümcek. Michael Morley araştırmış, soruşturmuş, hapishaneleri-polis merkezlerini ziyaret etmiş ve bir seri katil romanı yazmış.
Kitap kütüphane ganimetlerinden, seçim eşime ait ve tamamen tesadüfi. Kan/cinayet/katil anahtar kelimeleri geçince neden olmasın dedim ve aldım. Ama çok da umut bağlamadım kitaba, çünkü Altın Kitaplar'dan en son Çatı Serisi'ni okumuş ve pek bir bunalmıştım...
Kitabı ilk sayfadan itibaren heyecanla okudum, beklentimin çok çok üzerinde gayet başarılı bir polisiye gerilimdi. Hatta en son okuduğum bir iki Tess Abla kitabından (Asla Arkana Bakma, Mefisto Kulübü vs) bile daha iyiydi diyebilirim.
Emekli olduğu halde işe geri dönen polis memurundan, obur ve göbekli olanına; habire kahve içen polis memurundan, güzel ve laf ebesi olanına kadar kadro tamamdı.Profesyonelce işkence eden zeki bir katil, adını sanını duymadığım yerleşim yerleri de vardı. Daha ne olsun di mi?
Son 100 sayfayı Eylül'le köşe kapmaca oynayarak okudum :)
Michael Morley, İngiltere'de seri katillerle de görüşme ve röportajlar yapmış, buna dair alıntılar var kitabın sonunda. Epey bir birikim sahibi olmuş bu konuda. Ama Örümcek Türkçe'ye çevrilen tek kitabı, umarım devamı gelir..
Örümcek'e denk gelirseniz, gözü kapalı alıp okuyabilirsiniz...Not: Kontes, Altın Kitaplar'a dair önyargım tamamen ortadan kalktı :)